Açlık ve oruç tutmanın sağlık üzerine olumlu birçok etkisinin olduğu yapılan araştırmalarda gözlemlenmekteydi fakat bunun hangi mekanizma ile oluştuğu tam saptanamamıştı. Bu Harvard araştırması, açlık (oruç) ve diyet kısıtlamasının mekanizmasını anlamamıza yardımcı oluyor.
Harvard çalışması, aralıklı açlık ve manipüle mitokondriyel ağların yaşam süresini nasıl artırabileceğini gösteriyor.
Harvard T.H Chan Halk Sağlığı Okulu tarafından yapılan yeni araştırmalara göre, hücrelerde mitokondriyal ağların manipülasyonu – ya diyet kısıtlaması ya da onu taklit eden genetik manipülasyon – yaşam ömrünü uzatabilir ve sağlığı teşvik edebilir.
26 Ekim’de çevrimiçi olarak Cell Metabolism dergisinde yayınlanan çalışma, hücrelerin yaşlanmaya ve yaşla ilişkili hastalığa yol açan enerjiyi zamanla işleyebilme kabiliyetini öngören temel biyolojiye ışık tutuyor ve oruç tutma süreleri gibi teşebbüslerin sağlıklı yaşlanmayı nasıl teşvik edilebileceğini açıklıyor.
Hücrelerdeki enerji üreten yapılar olarak tanımlanan mitokondri, enerji talebine göre şekli dinamik olarak değiştiren ağlarda bulunur. Bunu yapma kapasiteleri yaşla birlikte azalır, ancak bunun metabolizma ve hücresel fonksiyon üzerindeki etkisi henüz net değildir. Bu çalışmada araştırmacılar, mitokondriyal ağların şekillerindeki dinamik değişiklikler ile uzun ömürlülük arasında nedensel bir bağlantı göstermiştir.
Bilim adamları sadece iki hafta yaşayan C. elegans’i (nematod solucanları) kullandılar ve böylece laboratuvarda gerçek zamanlı olarak yaşlanmanın incelenmesini sağladılar. Hücreler içindeki mitokondriyal ağlar, genellikle kaynaşmış ve parçalanmış durumlar arasında geçiş yapar. Araştırmacılar solucanların diyetini kısıtlamanın veya AMP ile aktive protein kinaz (AMPK) adı verilen bir enerjiyi algılayan proteinin genetik manipülasyonu yoluyla diyet kısıtlamasını taklit etmesinin mitokondriyal ağları kaynaşmış veya “genç” bir halde koruduğunu buldu. Buna ek olarak, bu genç ağların, yağ metabolizmasını modüle etmek için peroksizomlar adı verilen organellerle iletişim kurarak yaşam süresini uzattığını keşfettiler.
Araştırmanın baş editörü olan ve Harvard Chan Okulu’nda araştırma yaparken şu an Astex İlaç firmasında araştırma görevlisi olarak çalışan Heather Weir, “Diyet kısıtlaması ve aralıklı oruç tutma gibi düşük enerjili koşullarının daha önce sağlıklı yaşlanmayı teşvik ettiği gösterildi. Bu durumun nedenini anlamak, faydaları terapötik (tedavi edici) olarak uygulayabilmek için önemli bir adım.” dedi. “Bulgularımız, yaşlandıkça yaşla ilişkili hastalıkların gelişme olasılığını azaltacak terapötik stratejiler arayışında yeni yollar açıyor.”
Harvard Chan Okulu genetik ve kompleks hastalıklar profesörü ve araştırmanın kıdemli yazarı William Mair; “Geçmişteki çalışmalar, aralıklı orucun yaşlanmayı nasıl yavaşlattığını gösterse de, temel biyolojiyi ancak şimdi anlamaya başladık.” dedi.
“Çalışmalarımız, mitokondri ağlarının esnekliğinin oruç tutmanın faydaları açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Mitokondriyi tek bir durumda kilitlersek, oruç tutma veya beslenme kısıtlamasının uzun ömür üzerindeki etkilerini tamamen engelleriz.”
Araştırmacılar için bir sonraki adım, mitokondriyal ağların rolünün test edilmesi de dâhil olmak üzere, memelilerde oruç etkisi ve mitokondriyal esneklikteki bozuklukların, obezite ve yaşla ilişkili hastalıklar için artan risk arasındaki ilişkiyi açıklayıp açıklayamayacağının değerlendirilmesidir.
Kaynak: