Yumurtanın sağlık açısından bir zararı olmadığı hatta faydalı olduğu ispatlandı. Bir başka deyişle, yumurta aklandı. Amerika’nın en büyük gazetelerinden olan Washington Post’ta yayınlanan bir makaleye göre, yumurta ile kolesterol yüksekliği arasında bir bağlantı tespit edilemedi. Böylelikle yumurta ve kolesterol ilişkisi, ayrıca yumurta kolesterolü artırır mı, kolesterol hastaları yumurta yiyebilir mi gibi sorular da yanıtını bulmuş oldu. Yeni diyet kılavuzlarında yumurtanın kolesterol yükselttiği uyarısı kaldırıldı.
Eski Görüş: Kolesterol alımı günlük 300 miligram ile sınırlandırılmalı
Yeni Görüşü: Kolesterol alımında herhangi bir limit yok, fakat bu değişiklik sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanma sürecinde, kolesterole yönelik yeme kalıplarının önemli olmadığı anlamına gelmez. Kişiler, düşük kolesterollü yiyecekler tüketmeyi tercih etmelidir.
1961’den bu yana Amerika’da var olan kolesterol uyarıları, yumurta gibi bazı besinlerin tüketim alışkanlıklarında değişikliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Fakat bu konudaki bilimsel düşünceler geliştirilmiş ve kolesterol ile ilgili yeni görüşler ortaya atılmıştır.
Günümüzde, beslenme uzmanları, sağlıklı yetişkinlerde yüksek kolesterole sahip gıda tüketiminin, kolesterol seviyesine ya da kalp krizi riskinin artışına önemli ölçüde bir etkisi olmadığını tespit ettiler. Diğer yandan diyabet gibi sağlık sorunları olan kişilerin, kolesterol yönünden zengin gıdalardan kaçınmaya devam etmesi gerekir.
Bu konuda, hükümetin kolesterole yönelik beslenme kuralları doğrultusunda duruşu, kolesterolü tek başına bir sorun olarak tanımlamayan diğer ülkelerle paralel bir şekilde aynı doğrultuda olmaktadır. Ancak, kandaki kötü kolesterol seviyesi hakkında yetkililer tarafından yapılan uyarıların, kalp krizi ile karıştırılmaması gerekir. Uzmanlar, kolesterol açısından daha önce tanımlanan sert sınırın kaldırılmasının, kolesterol yüklü gıdaları tüketmeye yönelik yeşil ışık yakmadığını vurgulamaktadır.
Kolesterol Oluşumunda Yumurta Masum
Geçmiş dönemlerde yumurtanın kolesterolü yükselttiği, bu nedenle mümkün olduğunca tüketiminden kaçınılması gerektiği savunulmuş, bu noktada kişiler bu besinin tüketimini büyük ölçüde azaltma yoluna gitmiştir.
Vücut yapısı ve kolesterol düzeyi üzerine yapılan araştırmalar sonucunda ise bu görüşün doğru olmadığı ortaya çıkmış olup, yumurtanın sanıldığının aksine kolesterol düzeyini yükseltmek ve buna bağlı hastalık oluşumunu tetiklemek gibi bir etkisi olmadığı belirlenmiştir.
Diğer yandan yüksek kolesterole sahip kişilerin yumurta tüketimini azaltmalarının kolesterolü düşürmeye etkisi olmadığı da yine araştırmalarla desteklenen bulgular arasında yer almaktadır.
Yumurta ve kolesterol ilişkisi doğrultusunda yapılan araştırmaları inceleyen bilim adamları, haftada 3 taneden fazla yumurta tüketiminin zararlı olduğuna dair yaygın yanlış kanının halen devam ettiğini gözlemlemiştir. Bu kanının, eski moda bir görüş olduğunu savunan uzmanlar, yumurtanın vücut açısından pek çok yararı olduğunu ve protein desteği sağladığını ifade etmişlerdir.
Yanı sıra kolesterol oluşumunda doymuş yağ tüketiminin sağlık risklerini ortaya çıkarmasının çok daha yüksek bir olasılık taşıdığı da, bilim adamları ve beslenme otoriteleri tarafından savunulan bir görüş haline gelmiştir. Bu anlamda, yumurta tüketiminin azaltılması değil, tam tersine doğanın sunduğu bu besleyici ve sağlıklı gıdanın sağlıklı beslenme düzenine mutlaka dâhil edilmesi vücudun doğru gelişimi açısından gerekli ve faydalı olacaktır.
Yüksek Kolesterolü Kontrol Altına Almak Mümkün
Kolesterol düzeyleri ile yapılan raporda, Amerikan Kardiyoloji Üniversitesi Başkanı Kim Allan Williams, bireylerin kolesterolü gıdalardan almaya gerek duymadığını, bu doğrultuda, sağlıklı yeme alışkanlıkları ile kolesterol ve doymuş yağ alımını mümkün olduğunca azaltmaları gerektiğini söylemektedir. William, Amerikalılara yönelik bu tavsiyelerin meyve, sebze ve tüm tahıllar gibi daha az işlenmiş gıda tüketiminin yapılması yönünde olduğunu ve bu yönde, şeker ve yağ tüketiminin daha doğal olarak yetiştirilmiş meyve, sebze ve tahıl ürünleriyle yer değiştirilmesi gerektiğini açıklamıştır.
Benzer şekilde, yüksek kolesterolün kontrolü noktasında İngiliz Kalp Vakfı uzmanları da yağ oranı yüksek et ürünleri, tam yağlı süt, kek, pasta vb. doymuş yağ açısından zengin içeriğe sahip yiyeceklerin tüketiminin azaltılmasını önermektedir.
Federal Hükümet tarafından yayımlanan ve her 5 yılda bir güncellenen Amerikalılar için etkili diyet kuralları arasında; doymuş yağlar, kırmızı et, kafein ve tuz bu konuda özellikle üzerinde durulan ve hassasiyet gösterilen gıdalar olmuştur.
Bu kurallar, okul öğle yemeklerinden, en çok satılan kitaplarda yer alan diyet listelerine kadar her yerde geçerli olurken, son yıllarda, bilim adamları bu tek kalıp kuralları sorgulamaya başlamıştır. Vücut gelişimi ve büyümesi üzerine yapılan bir araştırma, kişilerin genetik yapısı ve mikrobiyomlarınının (kişinin vücudu üzerinde ya da içinde yaşayan ve kişiye özgü organizmalar), yiyeceklerin vücudu nasıl etkileyeceği açısından kilit bir rol üstlendiği ve bu etkinin kişiden kişiye değişim gösterebileceği teorisini desteklemektedir. Bu çalışma, diyet konusunda, bazı bilim adamları tarafından beslenme biliminin geleceği olarak görülen daha kişiselleştirilmiş bir diyet yaklaşımını desteklemektedir.
Yüksek kolesterolün en bilinen ve riskli etkilerinden birisi olarak görülen kalp hastalığı ve kalp krizi riskini azaltmak için sağlıklı ve düzenli bir beslenme planının olması gerekir. Diğer yandan bu sağlık sorunlarının sadece üçte biri kolesterol kaynaklı olarak ortaya çıkmaktadır. Sigara ve alkol tüketimi, obezite ve şişmanlık ve hareketsiz yaşam ise kalp üzerinde oldukça ciddi risklere neden olan faktörler arasında yer almaktadır.
Kaynak: https://www.washingtonpost.com/